Trabzonsporlu doğa tutkunu Furkan Derya, Ağrı Dağı’na gerçekleştirdiği zorlu tırmanışı başarıyla tamamladı ve zirveye Trabzonspor bayrağını dikti. Ancak dağcı Derya'nın hedefinde sadece bu başarı yoktu; dikkat çekmek istediği daha derin bir mesele vardı. Ağrı Dağı’nın zirvesindeki “Ağrı Dağı” yazılı Türkçe tabelanın her seferinde ortadan kaybolduğunu ve yerine “Ararat” yazılı tabelanın getirildiğini söyledi. Bu durumun tekrarlayan bir hal alması üzerine Derya, yetkililere ve kamuoyuna açık bir çağrıda bulundu.
“Ağrı Dağı Tabelası Sürekli Kayboluyor”
Dağcı Furkan Derya, özellikle son yıllarda yaptığı tırmanışlarda Ağrı Dağı zirvesindeki Türkçe tabelanın bulunmadığını, yerine "Ararat" yazılı tabelaların yerleştirildiğini dile getirdi. Derya, bu değişikliğin kim veya kimler tarafından yapıldığının araştırılması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Ağrı Dağı’nda her tırmanışımda aynı manzarayla karşılaşıyorum. ‘Ağrı Dağı’ yazılı tabela yerinde yok, yerine İngilizce ve başka dillerde yazılmış ‘Ararat’ tabelaları konmuş. Bu bir rastlantı değil. Ağrı bizimdir, adı da Türkçedir.”
“Bu İşin Peşini Bırakmayacağız”
Furkan Derya, bu olayın sadece bir tabela meselesi olmadığını, Türkiye'nin değerlerine yönelik bir sembolik saldırı olduğunu ifade etti. Türkçe tabelaların sistematik şekilde ortadan kaldırılmasının dikkatle incelenmesi gerektiğini vurgulayan dağcı, “Bu dağ bizim toprağımızın zirvesi, adını değiştirmeye çalışanlara asla sessiz kalamayız” dedi.
“Dağcılık sadece doğa ile mücadele değil, aynı zamanda milli değerlerin de nöbetini tutmaktır. Bu konunun takipçisi olacağım.”
Yetkililere Çağrı: “Milli Değerlere Sahip Çıkın”
Derya, yaşanan durumu yetkili mercilere açık şekilde bildirerek dağın zirvesine kalıcı ve güvenli bir Türkçe tabela yerleştirilmesini istedi. Ayrıca, "Ararat" tabelalarının kimler tarafından yerleştirildiğinin araştırılması ve kamuoyuyla paylaşılmasının da büyük önem taşıdığını ifade etti. Tüm doğa severleri ve dağcıları da bu konuya duyarlı olmaya çağırdı.
Trabzonsporlu Furkan Derya’nın bu çıkışı, sadece bir dağcının serzenişi değil, aynı zamanda milli bir uyarı niteliğinde. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!