Perde Arkası

Trabzon'daki Gazete Niçin Kapanıyor? 22 Mayıs 2025 Perde Arkası

Trabzon'da Karadeniz'in kapanacağı haberi basın camiasında farklı yorumlara neden olurken sebebini okurlarımız ve iletişim profesyonelleri için derledik.

Trabzon’un medya tarihinde derin izler bırakan, adeta yerel basının okuluna dönüşen Karadeniz'in kapanacağı haberi, kent hafızasında büyük bir sarsıntı yarattı. Bu karar, yalnızca bir gazetenin yayınına son vermesi değil, bir dönemin resmen kapanması anlamına geliyor.

Bugün kamuoyunda, bu köklü gazetenin kapanışına dair pek çok spekülatif yorum dolaşıyor. Ancak bu yorumların önemli bir kısmı, medya sektöründe yaşanan yapısal dönüşümü kavrayamıyor.

Net olalım: Karadeniz'in artan kağıt ve mürekkep maliyetleri nedeniyle değil, medya tüketim alışkanlıklarının kökten değişmesi nedeniyle kapanıyor. Sorun ekonomik değil, paradigmatik. Okur artık haberini dijital mecralardan alıyor; hızlı, interaktif ve erişilebilir içerik talep ediyor. Klasik basılı gazetecilik ise bu yeni kuşağın beklentilerine yanıt veremiyor.

Ancak asıl sorgulanması gereken, devletin medya politikasıdır. Bugün kamu kaynakları, hâlâ etkisi ve erişimi son derece sınırlı basılı gazetelere ve okunurluk oranı yok denecek kadar düşük olan internet sitelerine aktarılıyor. Üstelik bu kaynaklar, içerik kalitesi ya da toplumsal fayda kriterlerine göre değil; politik sadakat kriterlerine göre dağıtılıyor. Kim daha çok okunuyor değil, kim daha çok susuyor diye bakılıyor. Zaten gerçek gazetecilerin hangi zorluklar ve baskı etrafında işlerini yaptıklarını tüm milletimiz biliyor.

Bu, sadece basının değil, demokratik kamuoyunun da çöküşü anlamına gelir.

Devletin medya destekleri artık çağın gerçeklerine uygun şekilde yapılandırılmalı. Dijitalde etkili, bağımsız, etik değerlere sadık haber üreticileri desteklenmeli. Aksi halde, toplumun haber alma hakkı değil, propaganda çarkı fonlanmış olur.

Karadeniz'in kapanışı, kentimiz için büyük bir kayıptır. Ama aynı zamanda güçlü bir uyarıdır: Değişimi zamanında okuyamayan her medya kuruluşu benzer bir sona mahkûmdur.

Artık sorumuz şu olmalı: Yerine ne koyacağız? Sadece eskiyi nostaljiyle anmak mı, yoksa geleceği inşa edecek yeni medya modellerini yaratmak mı?

Trabzon sustukça, Türkiye de sağırlaşır.