2024 yerel seçimlerinin ardından Türk demokrasisi alışık olmadığı buhranların içerisine girdi. CHP’nin yaklaşık 50 yıl sonra birinci parti çıkması, AK Parti’nin ise iktidarı kaybetmemek için her yolu deneyeceğini göstermesi yeni bir krizin kapısını araladı.
Bugün ana muhalefet partisinin Cumhurbaşkanı adayı hâlâ cezaevinde. İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atandı. Sırada CHP Genel Başkanlığı mı var? Görünen o ki siyasette sular kolay kolay durulmayacak.
Bir yandan da AK Parti cephesinde hareketlilik var. Trabzon milletvekilleri uzun yıllar sonra yaz aylarında sahaya indi, vatandaş ziyaretlerine başladı. Kentte seçim havası esiyor. Kulislerde yeni milletvekili listeleri dolaşıyor. Uzun süredir görünmeyen eski vekillerin yeniden sahneye çıkması dikkatlerden kaçmıyor.
Ankara’da kurulan çözüm komisyonundan umut bekleyenler ise hayal kırıklığına hazırlanıyor. Masadan bir sonuç çıkmayacağı konuşuluyor.
Hal böyle olunca, tek bir cümle kalıyor:
2026 seçim yılı gibi görünüyor, hayırlı olsun!
TRABZON GÜNLERİ NEYİ GÖSTERDİ
Trabzon'un tanıtımına katkı sağlayacağı iddia edilen ancak tam bir fiyasko ile devam eden Trabzon Günleri sonuna doğru yaklaşıyor. Beklenen ilgi bir türlü alınamadı. Şayet bir ilgi bekleniyor muydu? Ondan da şüpheliyiz! Biz bu etkinlikten dersler çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Trabzon Günleri'ni organize eden, Trabzon Bürokrasisini bunu düzenlemeye ikna etmeye çalışan dinozorları hepimiz biliyoruz. Dinozorlar şimdi de gelecek yılın planlaması için önerilerde bulunuyor. Sevgili Trabzon bürokrasisi, dinozorların yoğun ısrarı ve iknasıyla olur verdiğiniz ve gövde koyduğunuz bu etkinlik fiyasko ile sonuçlandı. Anlaşıldı ki çağ değiştikçe organizasyon koşulları da değişiyor. Dinozorların önerilerini dinlemeyin demiyoruz. Ancak dinozorları dinlerken yeni çağın, yeni koşulların ehillerini de dinleyin. Bu etkinliği hakkınca organize edelim ki Trabzon'a gerçekten turist gelsin. Trabzon güzelce tanıtılsın. Eski kafalarla bu iş yürümez!
ŞİMDİ TÜM SUÇ UĞURCAN'DA MI?
Trabzonspor, 27,5 milyon euro değerle Uğurcan Çakır'ı sattı. "Benim Başkanlığım döneminde Uğurcan'ın İstanbul takımlarına gitmesi söz konusu olamaz." diyen Başkan Ertuğrul Doğan sözünü yuttu. Şimdi, "Trabzonspor 3 milyon euro vermişti de Uğurcan Galatasaray'a 2 milyon euro'ya imza attı." diye kentte laf dolaştırılıyor. Uğurcan'ın itibarını yok edeceksiniz. Esas sorumluları aklayacaksınız! Trabzon'daki algı operatörlerinizle Uğurcan Çakır'ı karalayıp kendinizi aklayamazsınız. Yok öyle yağma. Başkan buna alıştı. Önce Abdülkadir Ömür'e aynısını yaptı. Acun Medyaya gönderdi. Baktı kendini kurtarınca Uğurcan'a da aynısını deniyor. Bu transferde bir yanlış varsa satan da giden de sorumludur. Kimse kelime oyunlarıyla üzerinden sorumluluğu atmaya çalışmasın. Ya güzel bir transfer diyeceğiz, ya da herkes sorumlu diyeceğiz!
