Trabzon’un gizli kalmış doğa cennetlerinden biri olan Limonsuyu Yaylası, sonbaharın gelişiyle birlikte bambaşka bir güzelliğe bürünüyor. Dağ yamaçlarını saran sis, sararan çayırlarla birleşince ortaya tabloyu andıran kareler çıkıyor. Her mevsimi farklı güzelliklerle yaşatan yayla, özellikle sonbaharda doğaseverlerin ve fotoğraf tutkunlarının uğrak noktası haline geliyor.
🌲 Sisler İçinde Bir Huzur Noktası: Limonsuyu’nun Sessizliği
Ekim ayının başından itibaren yaylayı saran ince sis tabakası, sabah saatlerinde güneş ışığıyla birleşince muazzam bir görsel şölen oluşturuyor. Havanın serinliği, toprağın kokusu ve doğanın dinginliği, ziyaretçilerine şehirden uzak bir huzur sunuyor. Limonsuyu Yaylası, adeta Karadeniz’in sessiz bir nefesi gibi…
🏡 Yamaçtaki Eski Evler ve Yayla Kültürü
Yaylada yer alan eski taş ve ahşap evler, bölgenin geçmişine tanıklık ediyor. Bazıları yıllardır kullanılmasa da hâlâ dimdik ayakta. Bu evler, hem mimari güzelliğiyle hem de anılarıyla yaylaya ruh katıyor. Limonsuyu’nun yamaçlarında yürürken, her taşın ve her evin bir hikâyesi olduğunu hissediyorsunuz.
🚶♀️ Limonsuyu Yaylası’na Nasıl Gidilir?
Limonsuyu Yaylası, Trabzon şehir merkezine yaklaşık 65 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Ulaşım genellikle Akçaabat üzerinden sağlanıyor. Yolun son bölümü stabilize olsa da manzara bu zorluğu unutturacak kadar büyüleyici. Sonbahar aylarında sisin etkisiyle yollar mistik bir görünüme kavuşuyor, bu da yolculuğu başlı başına bir deneyime dönüştürüyor.




