Ortahisar Belediye Meclisi CHP Üyesi Ömer Dayı, Beşiri Mahallesi’ndeki bir Kur’an kursunda yaşanan yardım krizini kamuoyuyla paylaştı. Dayı’nın açıklamasına göre, AKP İlçe Başkanı Dr. Seyit Hisoğlu ve beraberindekiler, Kur’an kursuna devam eden çocuklara kek ve meyve suyu dağıttı. Ancak benzer bir yardımı CHP’liler yapmak isteyince, ellerindeki ürünlerin Ülker markasına ait olması gerekçesiyle dağıtıma izin verilmedi.
Dayı, kurs hocasının "Müftülükten gelen yazıya göre bu ürünleri paylaşamayız" dediğini, ilçe müftüsünün ise yazıda Ülker isminin geçmediğini ama ürünlerin genel olarak sakıncalı listede olabileceğini söylediğini aktardı. Net bir yanıt alınamaması, kamuoyunda kafa karışıklığına yol açtı.
Yardımın Markası Değil, Kimden Geldiği mi Önemli?
Ömer Dayı, açıklamasında şu soruları yöneltti:
Aynı kek AKP tarafından dağıtıldığında sevap, biz dağıttığımızda sakınca mı?
İktidar partisinin dağıttığı ürünler meşru sayılırken, vatandaşların yardımı neden engelleniyor?
Dayı, burada temel meselenin ticaret değil çifte standart olduğunu belirtti. Kurumların tarafsız olması gerektiğini vurgulayan Dayı, “Yardımın içeriği değil, kimin dağıttığı önemli hale gelirse; orada adalet değil, keyfiyet vardır,” dedi.
Kur’an Kurslarında Ücret Alındığı İddiası Gündemde
Ömer Dayı’nın açıklamasında dikkat çeken bir diğer nokta da Kur’an kurslarından alınan ücret iddiası oldu. Dayı, Beşirli’deki bir 4-6 yaş Kur’an kursunda çocuklardan aylık 1500 TL ücret talep edildiğinin kendilerine bildirildiğini söyledi.
Bu uygulamanın hangi yönetmeliğe dayandığını sorgulayan Dayı, dar gelirli ailelerin sırtına yük bindirmenin ne vicdana ne de dine sığmadığını belirtti. “Bu çocukların gerçekten ihtiyacı varsa biz karşılarız. Ama kamu hizmeti adı altında ailelerden ücret alınması kabul edilemez,” dedi.
“Cami de Bizim, Çocuklar da Bizim” Mesajı
Açıklamasının sonunda Dayı, asıl karşı durdukları şeyin çocuklara yardım yapılması değil, yardımların kimden geldiğine göre değerlendirilmesi olduğunu belirtti. “Bu konu sadece birkaç kek kolisinin ötesindedir. Dini kurumların siyasi malzeme yapılmasına, kamu vicdanını zedeleyen yaklaşımlara karşı duruyoruz,” dedi.
Dayı, yetkilileri kamuoyunu aydınlatmaya ve tarafsızlık ilkesine uygun hareket etmeye çağırdı.