Türk Demokrasi Vakfı (TDV) tarafından kurulan “Değişim Benim” platformu, Türkiye’de dijital demokrasi alanında önemli bir yeniliği temsil ediyor. Siyasi partilerden tamamen bağımsız olarak çalışan bu dijital katılım modeli, yurttaşlara sadece seçim dönemlerinde değil, her gün fikir beyan etme ve karar süreçlerine dahil olma imkânı tanıyor.
Platform sayesinde isteyen herkes; önerge sunabiliyor, diğer kullanıcılarla tartışabiliyor ve önerileri oylayarak aktif bir demokratik sürece katılım sağlayabiliyor. Ekonomi, adalet, çevre, kadın hakları gibi farklı alanlarda geliştirilen fikirler, Türkiye’nin dört bir yanından yurttaşların ortak gündemi haline geliyor.
Minguzzi Davası Platformda Gündem Oldu
“Değişim Benim” platformunda son günlerde dikkat çeken konulardan biri, çocuk yaştaki Ahmet Minguzzi’nin bıçaklanarak hayatını kaybettiği cinayet davasına yönelik destek önergesi oldu. Özellikle yeni kamera kayıtlarının ortaya çıkmasıyla birlikte yeniden gündeme gelen bu dava, kamuoyunun desteğini arıyor.
Platformda yer alan önergede, 2 Ekim'de İstanbul Kartal Adliyesi'nde görülecek duruşma öncesi toplumsal farkındalık oluşturulması hedefleniyor. Önergede kullanılan “Artık susan değil, sahip çıkan kazanacak” ifadesi ise yurttaşların sessiz kalmaması yönünde güçlü bir çağrı niteliği taşıyor.
Akif Keskin: “Her Yurttaşın Söz Hakkı Var”
Platformun kurucusu olan Trabzonlu genç iş insanı Akif Keskin, “Değişim Benim” fikrinin başkanlık sistemine geçiş sürecinde ortaya çıktığını belirtti. Keskin, siyasal karar süreçlerinin dar gruplar tarafından belirlendiği bir dönemde, halkın kendi gündemini oluşturabileceği bir sistemin hayalini kurduğunu ifade etti.
“O hayal, önce bir fikir sonra marka ve patent oldu. Bugün ise ‘Değişim Benim’ adıyla yayında. Artık her yurttaşın söz hakkı olduğu bir modeli inşa ediyoruz,” diyen Keskin, platformun katılımcı demokrasiyi güçlendiren bir yapı olduğunun altını çizdi.
Katılımcı Demokrasi Dijitalleşiyor
“Değişim Benim” yalnızca bir sosyal medya uygulaması değil, aynı zamanda siyasete tarafsız ve toplumsal tabanlı bir katılım modeli sunuyor. İzmir başta olmak üzere birçok şehirde gençler arasında ilgi gören bu platform, özellikle siyasetten uzak duran bireyleri sürece dahil etmeyi hedefliyor.
Siyasi parti üyeliği zorunluluğu taşımadan, tüm bireylerin fikirlerini özgürce sunabildiği bu dijital alan, Türkiye’de yurttaş iradesinin dijitalleşen yüzü olmaya aday. Kullanıcılar sadece izleyici değil, fikir sunan, tartışan ve şekillendiren aktif birer karar paydaşı olabiliyor.