Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Erkut Çelebi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Pazarkapı Mahallesi’nde yürütülen kentsel dönüşüm projesi kapsamında oda hizmet binasının yıkılacağı iddialarına açıklık getirdi. Çelebi, bazı haberlerde yer alan “yıkımı destekliyor ama seçim sonrasına bırakılmasını istiyor” yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Başkan Çelebi, “Toplantıda bu binayla ilgili kararın ne şahsımın ne yönetim kurulunun ne de meclisin verebileceğini; kararın, binanın asıl sahibi olan Trabzon iş dünyasına ait olduğunu açıkça belirttim” dedi.
“Karar Yetkisi Trabzon İş Dünyasınındır”
Başkan Çelebi, geçtiğimiz ay Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un Trabzon’daki incelemeleri sırasında gerçekleştirilen toplantıya katıldığını hatırlattı. Çelebi, şunları söyledi:
“Bakanımız, Valimiz, milletvekillerimiz ve belediye başkanımızla birlikte yürütülen değerlendirmede, Pazarkapı Kentsel Dönüşüm Projesi’nin ikinci etabı konuşuldu. TTSO, Ticaret Borsası, DKİB ve diğer kurumların yer aldığı binanın yıkımıyla ilgili fikrim soruldu. Bu konuda tek başıma karar veremeyeceğimi, hatta yönetim kurulu ve meclis kararının bile yeterli olmayacağını vurguladım. Çünkü bu bina Trabzon iş dünyasının evidir”
“Biz Bu Koltukların Emanetçisiyiz”
Erkut Çelebi, TTSO’nun temsil ettiği sorumluluğun kişisel olmadığını vurguladı: “Bu kurumlarda bizler gelip geçiciyiz, koltukların emanetçisiyiz. Bu mekanların gerçek sahibi Trabzon iş dünyasıdır. Dolayısıyla böylesine önemli bir konuda nihai kararı iş dünyası verecektir. Biz sadece süreci takip ediyor ve bilgilendirme görevimizi yerine getiriyoruz.”
“28 Yıllık Binayı Yıkmak Milli Serveti Heba Etmektir”
Çelebi, 1997 yılında dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından açılan TTSO binasının Trabzon Ticaret Borsası ile ortak yapıldığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Bu bina, Trabzon iş dünyasının alın teriyle inşa edildi. Daha sonra Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği de ortak olarak katıldı. Kullanım ömrünü doldurmamış, depreme dayanıklı raporu bulunan bir yapının yıkılması milli servetin heba edilmesi demektir. Avrasya coğrafyasının iş dünyası için de önemli bir merkez olan bu binaya sahip çıkmak, aslında kentimizin geleceğine sahip çıkmaktır.”
